Stres hoş olmayan tüm uyarılara bedenin verdiği cevaptır. Dozunda bir stres ders çalışmayı, sınava hazırlanmayı, başarmayı, hayatta kalmayı motive eder.
Stres hakkındaki ilk bilimsel yayın 1936 yılında Hanse Selye tarafından Nature dergisinde yayınlanmıştır. Stresin türü ne olursa olsun vücutta aynı stres cevabı oluşturmaktadır.
Stres sadece psikoemosyonel stres demek değildir. Kan şekeri yüksekliği, insülin direnci, mide asiditesinin dengede olmaması, kan basıncı yükseklği, hücresel vitamin-mineral-aminoasit eksiklikleri de vücutta stres yaratır.
Böbrek üstü bezinde büyüme, timüs ve lenf dokusunda atrofi yani küçülme, mide ve duedonum ülserlerine neden olabilir.
Stresin alarm-adaptasyon-tükenme şeklinde üç dönemi vardır.
Stres pregnenolone hormonunun DHEA hormonuna dönüşümünü bloke ederek vücutta kortizol düzeyini artırır.
DHEA;testesteron ve östrojen öncülü bir moleküldür:
- Bağışıklık sisteminin desteklenmesi,
- Kas kütlesinin korunması,
- Kemik yapımı,
Zihinsel performans için çok önemlidir.
Kortizol yükselirse; Kan basıncı-kalp hızı artar, kan şekeri ve kolesterol vücuda enerji sağlayabilmek için yükselir, kemik yapımı-cilt onarımı-üreme-sindirim gibi hayati olmayan fonksiyonlar ertelenir. Östradiol ve testosteron baskılanır. Sindirim yavaşlar, mide asit sekresyonu azalır. Kalsiyum emilimi düşer, Parathormon düzeyi yükselir. Bağışıklık sistemi baskılanır.
Stresin vücutta alarm, adaptasyon ve tükenme şeklinde üç dönemi vardır.
Alarm Dönemi (savaş ya da kaç): Solunum hızlanır, kalp hızı ve kan basıncı artar, göz bebekleri büyür, kanda kırmızı kan hücreleri pıhtılaşma eğilimi artar, sindirim yavaşlar, kan hayati organlara yönlendirilir.
Adaptasyon D önemi(direnme): Yüksek kortizolün etkileri ortaya çıkar. Bağışıklık baskılanır, sindirim sistemi, üreme sistemi ve cilt onarımı yavaşlar. Enerji ihtiyacı artar.
Tükenme Dönemi: Stresle baş edilemez, enerji tükenir, vücutta katabolik döneme geçilir ve yıkım başlar. Organlarda hasarlar ve fonksiyon bozuklukları oluşur. Vücut psikolojik ve bedensel pek çok hastalığa yatkın hale gelir.
Sonuçta; kronik stres hücre DNA’sında hasar, telomerlerde kısalma, serbest radikal artışına bağlı oksidatif stresin yükselmesi yani vücutta paslanma- enflamasyon, enerji santrallerimiz olan mitokondrilerde hasar ve yaşlanma yol açar. Hayat kalitesi düşer, yaşamdan keyif alınamaz.
Stresi yönetmek için: Vagus sinirini uyaralım. Günde 3 kez 3-5 dakika kadar 3-6-6 nefes tekniğiyle nefes almak parasempatik sinir sistemini aktive eder.
Parasempatik sinir sisteminin aktivasyonu ile prefrontal korteks de aktive olur.
- Nefes egzersizi
- Yoga
- Meditasyon
- Thai-Chi
- Şarkı söylemek, ohmm sesi çıkarmak
- 0,15-0,40 Hz arasındaki ses frekansları dinlemek
- Düzenli aerobik egzersiz
- Egzersiz sonrası soğuk suyla yüz yıkamak
- Toprağa basmak
- Kulak etrafına buz uygulama
- Dil temizleyici ile öğürme refleksi yaratmak
- Sauna sonrası soğuk duş almak
- Sağ yan tarafa yatarak yeterli ve kaliteli uyumak
- Sakız çiğnemek
- Sağlıklı beslenmek
- Yemekleri çok çiğneyerek yavaş yemek yemek
- Yeterli ve uygun Ph’da su tüketmek
- Bağırsak mikrobiyotasının sağlıklı tutmak için probiyotik gıdalara öncelik vermek
Vagus Uyarılınca Bedende Neler Olur?
- Kortizol ve stres hormonları azalır.
- Kalp hızı, kan basıncı düşer.
- Uyku kalitesi artar.
- İnsülin direnci azalır.
- Göbekte yağlanma azalır.
- Kan şekeri ve kolesterol düzeyi azalır.
- Kronik enflamatuvar hastalık gelişme riski azalır.